Gaziantep Masaj Salonu Hizmetleri Ebru
Gaziantep Masaj Salonu
Fısıltılar duyuldu. Adı Henry olan ufak çocuklardan biri,
evine gitmek istediğini söylemiş oldu.
“Kes sesini” dedi Ralph dalgın dalgın. Denizkabuğunu
havaya kaldırdı: “Karar vermek için bir şefimiz olmalı, bana
kalırsa.”
“Bir şef! Bir şef!”
Jack, dolambaçlı yollara sapmayı hor gören bir küstahlıkla,
“Şef ben olmalıyım” dedi. “Çünkü benim, katedralin
korosunda da yerim var. Bununla birlikte bu koronun başındayım. Do
diyezi bile söyleyebilirim ben.”
Çocuklar gene fısıldaştılar.
Jack,
“Öyleyse” dedi,
Gaziantep Masaj Salonu
“ben…”
Jack duraksadı. Roger adlı esmer çocuk kıpırdandı ve
konuştu:
“Oya koyalım.”
“Tamam!”
“Şefi oyla seçelim!”
“Oylama tecrübe edelim…”
Denizkabuğu oyunu kadar hoş bir oyundu bu oylama işi.
Jack karşı koymaya başladı. Birinin şef seçilmesi hikayesindegenel istek, Ralph’ın şef seçilmesi isteğine dönüştü
oybirliğiyle. Aslında çocuklardan aslabiri, bu isteğin yerinde
olduğunu kanıtlayacak bir niçin gösteremezdi; çünkü akıl
belirtileri gösteren tek fert Domuzcuk’tu; şef olarak ilk
düşünülmesi gereken de Jack’tı. Ne var ki, tüm gözler, hiç
kıpırdamadan oturan Ralph’a çevrilmişti: Ralph iriydi, Ralph
güzeldi. Ama farkına varmadıkları halde, onu kura çekmekistemelerinin gerçek nedeni denizkabuğuydu. Bu büyük
şeytanminaresini seslendiren, çabucak kırılabilecek bu güzel
şeyi kucağında tutup onları kayalıkta bekleyen çocuğun bir
ayrıcalığı vardı.
“Denizkabuğunu tutan!”
“Ralph! Ralph!”
“O boru gibi şeyi öttüren, şef olsun!”
Ralph, susmaları için elini kaldırdı:
“Peki, Jack’ın şef olmasını kim istiyor?”
Kilise korosundakiler, canlarından bıkmış bir uysallık
içinde, ellerini kaldırdılar.
“Beni kim istiyor?”
Domuzcuk bir yana, kilise korosunun haricinde kalanların
tümü, ellerini kaldırdılar hemen. Sonrasında Domuzcuk da,
istemeye istemeye elini kaldırdı.
Ralph, kalkan elleri saydı:
“Öyleyse ben şefim.”
Çocuklar alkışladılar. Koronun üyeleri bile alkışladı.
İçerleyen Jack’ın kıpkırmızı kesilen yüzündeki çiller yok
oldu. Önce ayağa fırladı, sonrasında caydı, gene oturdu. Her bir
yan alkışla çınlarken Ralph, Jack’a baktı. Ona bir şeyler
vermek istiyordu:
“Koro senindir normal olarak.”
“Koro ordu olabilir.”
“yahut avcı olabilir.”
“Koro… şey olabilir…”
Jack’ın yüzünün kırmızılığı geçmişti. Susmaları için geneelini kaldırdı Ralph:
“Korodan Jack mesuldür. Koro üyeleri… şey olabilir… Ne
olmasını istiyorsunuz onların?”
“Avcı olsunlar.”
Jack ile Ralph, çekingen bir dostluk duygusuyla birbirlerine
gülümsediler. Öteki çocuklar, heyecanlı heyecanlı
konuşuyorlardı aralarında.
Jack, ayağa kalktı:
“Koro, çıkarın pelerinlerinizi!”